ANTALYA – Adalet İçin Hukukçular, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği, 14 Mayıs’ta Türkiye Emekçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen, lakin tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmeyen avukat Can Atalay’ın serbest bırakılması için Antalya Adliyesi önünde aksiyon yaptı. “Can Atalay’a özgürlük” pankartının açıldığı aksiyonda avukat Can Atalay’ın, seçmen iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve sarsıntı bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere hür bırakılması istendi.
‘HAKSIZ BİÇİMDE TUTULUYOR’
Hazırlanan ortak basın açıklaması ile kamuoyuna seslenen avukat Tuncay Koç, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesinin hukuken zarurî olduğunu belirterek, süreci şöyle anlattı: “Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın müddettir haksız halde Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay, Hatay halkının oyları ve iradesi ile Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili seçilmiştir. Mazbatası, Hatay İl Seçim Kurulu tarafından düzenlenerek avukatlarına teslim edilmiş, milletvekili olarak seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu kararı 30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak 2 Haziran Cuma günü Can Atalay’ın TBMM kaydı yapılmıştır. Seçilme yeterliliği bulunan, milletvekili olarak seçilen ve mazbatasını alan bir milletvekilinin, seçimin üzerinden on beş günden fazla bir mühlet geçmiş olmasına karşın hâlâ tahliye edilmemiş olması kabul edilemez.”
‘HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR’
Anayasası’nın, “Seçimden evvel yahut sonra bir kabahat işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” yazılı 83’üncü unsurunun hatırlatıldığı açıklamada, geçmişteki kararlara ait şöyle bilgi verildi: “Türkiye Cumhuriyeti milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının niteliği ve halkın oyları ile milletvekili seçilen bir kişinin tutukluluğuna ait çok sayıda yargı kararı ve yaklaşık otuz yıllık yerleşik içtihat bulunmaktadır. Her türlü hukuka alışılmamış uygulamayı ‘milli irade’ bohçasına sokan siyasi iktidarın, sandıktan çıkan iradeye hürmet duymaması; açıkça halk iradesinin gasp edilmesi, Hatay halkının iradesinin yok sayılmasıdır.”
‘İNSAN HAKKI CÜRMÜ İŞLENİYOR’
Anayasa Mahkemesi’nin daha evvel Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu, Leyla İnanç, Ömer Faruk Gergerlioğlu müracaatlarına dair verdiği kararlara ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına atıf yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Davası’na ait bozma kararı, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin, hâkimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir konu değil, bir anayasal mecburilik olduğunu ortaya koymaktadır. Buna karşın Can Atalay için hâlâ tahliye kararı verilmeyerek TCK’nin 109’uncu hususunda düzenlenen ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ kabahati işlenmektedir” denildi. (DUVAR)